Tüm sorunlardan Tanrı olarak kurtulmak mümkün mü? Ya da Tanrı olunca gerçekten mutlu olacak mıyız? İşte bu sorulara yanıt arayan bir film ''Aman Tanrım!''. Jim Carrey'nin kariyerinde beklediği çıkışı yapamayan bir muhabiri Bruce Nolan'ı; son yılların önemli oyuncularından Morgan Freeman'ın da Tanrı'yı oynadığı Türkçe adıyla ''Aman Tanrım!'' (Bruce Almight) büyük kentlerde yaşayan, küçük sorunlarla boğuşmaktan hayatı erteleyen orta sınıf insanların kendisiyle ve Tanrı ile girdiği hesaplaşmayı komedi diliyle ve izleyiciyi felsefi sorularla fazla boğmadan harmanlayıp sunmayı amaçlayan bir film.TV'nin vasat ama haber spikeri olmayı her şeyden çok isteyen ama hem iş başında hem de özel hayatında aksiliklerin bir türlü peşini bırakmadığı haber spikeri Bruce Nolan bu olayların tüm suçlusunun Tanrı olduğunu düşünür ve sürekli Tanrı'dan şikayet eder. Tanrısal güçlere sahip olan Bruce bu güçlerin tadını çıkaracak ama sonunda egosunun yarattığı kaosla yüz yüze gelecektir.
Filmin baş kahramanı olan Bruce, hayatı standart bir düzeyde olan ve gün geçtikçe her şeyi bozulan, başına her türlü şansızlıklar gelen ve bu şanssızlıklardan dolayı sürekli Tanrı'yı sorumlu tutup ona şikayetlerde bulunan bir karakterdir. Bruce hayatı karşısında tümüyle çaresizdir. Kendi yaşantısını yönlendirememekte ve sınırlarını bir türlü aşamamaktadır. Başkalarının kendisine vermiş olduklarının sınırına çıkamamaktan yakınır. Bunu da şu kelimelerle ifade eder:
''Kendimi çaresiz hissetmeye başladım. Kırkıma yaklaştım. Peki elimde ne var?''
Buradan da anlaşılacağı gibi hiçbir şeyden memnun değildir Bruce. Yaşadığı hayatı o seçmemiştir. Tanrı istediği için bu hayatı yaşamaktadır. Bir bakıma özgür değildir seçimlerinde. Bu yüzden de memnun değildir hayatından, işinden ve evinden. Zaten varoluşçu karakterler genelde bir kısıtlama içerinde oldukları için özgürlüğe karşı bir sempati duyarlar. Bizim karakterimiz Bruce ise Tanrı'nın güçlerine sahip olduktan sonra özgür olmuştur. Ama Tanrı olduktan sonra bile bazı kısıtlamalar olmuştur Bruce'un hayatında.
''Tanrı olabilirsin ama iki şeyi asla yapamazsın. Birincisi Tanrı olduğunu kimseye söyleyemezsin. İkincisi ise insanların özgür iradelerine hükmedemezsin.''