DALGALAR - VİRGİNİA WOOLF

by - Ağustos 20, 2022

       

          Virginia Woolf, 1882’de Londra’da dünyaya gelmiştir ve bu sıra dışı hayat yolculuğunu 1941’de kendi verdiği karar neticesinde de sona erdirmiştir. Romancı, eleştirmen ve yazar olarak tanımlanan Woolf aynı zamanda feminist hareketin en güçlü isimleri arasında yer almaktadır. 

          Virginia, küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Yaşadığı dönem gereği okula gönderilmemesine rağmen babasının kütüphanesinde kendini geliştirmeyi başarmıştır.

              Annesinin eksiliğinden daha küçük yaşlardan itibaren çok etkilenen yazar, zaman zaman kötü dönemler geçirmiştir ve delilik nöbetleri yüzünden çok sıkıntı çekmiştir. Daha 59 yaşındayken bir tane eşine bir tane de kız kardeşine olmak üzere iki intihar mektubu bırakarak bu dünyaya veda etmiştir.

               Bilindiği üzere Virginia Woolf bilinç akışı tekniğini çokça kullanmış bir yazardır. Peki bu bilinç akışı tekniği nedir?  Roman ya da hikaye türünde karakterlerin aklından geçenleri, o anki duygu ve düşüncelerinin belli ve mantıklı bir sıralama yapmadan, araya girmeden seri şekilde okuyucuya aktarıldığı bir tekniktir. Dalgalar da Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniğini kullanarak yazdığı kitaplardan bir tanesidir.  Peki ne anlatmaktadır bu kitapta?

                Dalgalar, belirli bir olay örgüsü olmayan bir kitaptır. Güneşin doğuşundan batışına kadar geçen sürede altı karakterin doğumu ve ölümü ele alınır. Bu süre zarfında gün içerindeki belirli vakitler insanların yaşamları ile ilişkilendirilir. Sabah insanın çocukluk ve gençlik çağı, öğle yetişkinlik dönemi ve son olarak da akşam insanın yaşlanışı ve ölüm. Belirli bir olayın olmaması anlatımı zorlaştırabilir. Bu yüzden kitabı sakin bir kafayla ve içerisinde bir hareket aramadan bir şiir niteliğinde okumalısınız. Karakterlerin birbirine olan uyumu tıpkı dalgalar gibi güneşin doğuşu ve batışı gibi dairesel bir anlatımla okuyucuya sunulur. Ortada bir ahenk vardır. İnsanlar ölür, insanlar doğar. Bu hayatın getirdiği bir gerçektir. Yazar bu gerçeği bir güne doldurarak anlatır. Her bir karakter dalga misali gelip geçicidir.

             Kitabı okurken en baştan itibaren notlar alarak ilerlemeniz oldukça önemli. Anlatımı ve anlaşılışı zor olan bir kitap olduğu için ve olaylar yerine kitapta durumlar hakim olduğu için kitapta yer alan insanlar ve bu insanların düşüncelerini takip etmek oldukça zor. Karakter analizi yaparak gidilmesi gerekiyor bana göre. Daha sonra konuşmalar ve düşünceler okura aktarıldıkça hangi karakter nasıl düşünür ve ne der diye düşünmeden karakter ve yazılanlar arasında bağlantı kurabilmek için oldukça önemli. 

          Ayrıca bir Virginia Woolf kitabı okumak istiyorsanız bu kitaptan başlamamanızı öneririm. Elinize almanız ile bırakmanız bir olabilir. Bunun yerine diline yavaş yavaş alışmak adına daha anlaşılır kitaplarından birini seçmeniz daha iyi olabilir. Bir yazarın kitaplarının okunmasını bir dil öğrenmendeki seviyeler gibi düşünürüm. Üst seviyelere çıktıkça anlaşılması zordur ve bizi oldukça zorlar. Ama önceki sevilerdeki birikimlerimizle kendimizi de bir yandan daha üstlere hazırlamış oluruz ve daha çok zevk alırız. Bu yüzden daha kendinizce basit olarak nitelendireceğiniz bir kitabını okumanızı öneriyorum.

“Güneş batıyordu. Günün katı çekirdeği çatlamış, yarıkları arasından ışık dökülüyordu. Hızla atılan, karanlıkta tüylenmiş oklarla vurdu dalgaları, kırmızı ve altın sarısı. Olur olmaz ışık çizgileri birdenbire parıldayıp dolaştılar çevrede, batmış adalardan gelen imler, gülüşen, utanmaz çocukların defne kurularından attıkları kargılar gibi.”

You May Also Like

6 Comments

  1. woolf çok severim, üç dört kitabını okudum, bunu da, zor yazar evet, deniz feneri en sevdiğim eseri onun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz Feneri'ni de çok merak ediyorum. En kısa sürede o, o zaman :)

      Sil
  2. Yazarın altı kitaplık serisini almıştım. Bu kitap da vardı sanırım içinde. Kitapları gözümü korkuttuğu için yıllardır kitaplığımda okunmayı bekliyorlar. Bir süre daha okumaya cesaret edemeyeceğim gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okurken sanki beynimi bir yere bırakmış gibi hissediyordum. Ama okudukça ve yazarın diline alıştıkça iş daha kolay hale geliyor :)

      Sil