Bay Rüzgar ve Bayan Yağmur/Paul de Musset

by - Ağustos 23, 2021


Kitabın Adı: Bay Rüzgar ve Bayan Yağmur
Kitabın Yazarı: Paul de Musset
Sayfa Sayısı: 132
Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
Yaş Aralığı: 8-11
Türü: Roman

Jean Pierre adında yoksul bir değirmenci vardır. Geçimini değirmende öğüttüğü tahıllar ve bahçesinde yetiştirdiği sebzeler ile sağlamaktadır. Ancak değirmeni öyle bir yerde bulunur ki ne rüzgar iyi esmektedir ne de fazla yağmur yağmaktadır. Böyle böyle yoksulluk içerisinde geçer günleri. Yaşı da yavaş yavaş ilerlemeye başlayınca Claudine adında bir kadınla evlenir ve bir erkek çocukları olur. Ancak çok geçmeden kadın hastalanır ve elde avuçta olan para da ona gider. Artık büsbütün yoksulluk çekerler. Günler böyle birbirini kovalarken bir akşam şiddetli bir rüzgar eser. O esnada karısı ve oğlu uyumaktadır. Zaten her tarafı dökülen evin kalan yerleri de dökülmek üzeredir. Birden içeriye meleğe benzeyen bir adam girer. Bu adam Bay Rüzgar'dır. kendisinden bir sandalye ister dinlenmek için. Uzak diyarları dolaşıp geldiği için yorgundur. O gittikten sonra arkasından şiddetli bir yağmur gelir. Bu defa gelen de Bayan Yağmur'dur. O da aynı Bay Rüzgar gibi dinlenmek için bir sandalye ister. Her ikisi de giderken bir ihtiyacı olduğunda kendi yaşadıkları yere gelebileceklerini söylerler ve giderler. Yavaş yavaş değirmencinin işleri düzelir. Artık değirmeni döndürecek rüzgar ve sebzelerin de yetişmesi için yağmur vardır. Ancak bu yeni kurdukları düzen de bir yere kadardır. Bağlı olduğu Baron'un eve gelmesiyle her şey değişmeye başlar. Sizce bizi nasıl bir son bekliyor olabilir?

Kitabı okurken fazlaca eğlendim ve öyle ki tek oturuşta bitirdim. Bir çocuk olsam da eminim severek okurdum. Karakterleri fazlasıyla ilginçti ve biraz da İngiliz tarihinde esinlenilmişti. Dili de öylesine sade bir biçimde oluşturulmuş ki kitabı rahat bir şekilde okuyabiliyorsunuz.

Kitapta hemen hemen her sayfada resimler mevcuttu. Bu da okurken hem karakterleri ve olayları zihnimizde canlandırmamızı kolaylaştırıyor hem de kitabı okurken sıkılmamamızı sağlıyor. Zaten resimlemeler de ilgi çekici. Bu yaşlarda bulunan çocuklar için daha çok doğa üstü olan resimler ilgi çekici oluyor. Okuma istekleri daha da artmış oluyor. Çocuk kitaplarında yaşa göre yazı ve resimde oranlamalar vardır. Yaş ilerledikçe resim oranı düşer ya da kaybolur. 8-11 yaş aralığındaki çocuklarsa en şanslıları bana kalırsa. Hem kitaplar hem de resimler fazlasıyla ilginç olabiliyor.

Sınıflar arası ayrım net olarak verilmiş. Sanırım yazarın yaşadığı dönemde sınıflar arasında bu şekilde net bir ayrım söz konusuymuş. Baronlar daha doğrusu piramidin tepesinde bulunan o zengin ve unvan sahibi insanlar, halk ve kendileri arasında net bir şekilde sınır çekmişler. Bu yüksek tabakadan olan insanlar halkı kendine bağlamışlar ve onlardan yüksek miktarda vergiler almaya çalışmışlardır. Zaten yoksul olan insanlar iyice yoksulluk çeker duruma gelmişlerdir. 

İnsanın aç gözlülüğü her yerde her dönemde. Bu aç gözlülük ile ilgili kitapta karşımıza Baron ve değirmencinin karısı çıkıyor. Her ikisi de tamamen aynı davranıyor. Aç gözlülüğün zenginlik ya da yoksulluk ile ilişkisi cidden yok. Baron zengin ama hala daha fazlasına en çok onda olmasına hatta tek kendisinde olmasına çabalıyor. Değirmencinin karısı ise elindeki emekle kazanılmış az paraya değer vermektense daha fazla sahip olma peşinde.

Kitapta sevmediğim bir nokta kadınların dedikoducu olarak gösterilmesi. Halbuki erkeklerin de kadınlardan aşağı kalır bir yanı yok. Dedikodunun da başa neler getirdiği ortada. Kime iyilik olmuş ki iyilik bekliyoruz. Değirmencinin karısı dedikodu yapmaktan hiç geri durmuyor. Hatta sırf bu yüzden her şeylerinden oluyorlar. Elde avuçta olan paradan ve Bay Rüzgar ile Bayan Yağmur'un onlara verdiği değerli hediyelerden.

Kitapta sevdiğim yerlerden birisi kitap içinde kitap olmasıydı. Evet bu bir roman ama içerinde de bir tiyatro metni bulunuyordu. Tabii öylesine değil, kitapla bağlantılı olarak yer verilmişti. Düğüm bölümünün asıl olaylarından birinde yer alıyordu. Değirmencinin oğlu Baron'un evine tiyatro canlandırmak için gidiyordu ve orada okuyordu bu metni de. Bir türün içerinde çocuğa başka bir türün de aşılanması bana kalırsa fazlasıyla eğitici. Bir taşla iki kuş vurmuş oluyoruz. 

Kısacası  birçok eğitici yönü bulunan bir kitap. Ancak bana kalırsa yaş düzeyi biraz daha ileri olabilirdi. Mesela 10-12 gibi. Çocukların anlam kurmasında ve bazı değerleri öğrenmesi açısından önceki yaşların daha erken olduğunu düşünüyorum. Onun dışında gerek konusuyla gerek karakterleriyle güzel bir kitaptı. Çocuklarınızın okuması için kitap arıyorsanız mutlaka aklınızda bulunsun. Hatta daha fazla kitap için https://www.cancocuk.com/ bu adrese tıklayıp yaş aralığına göre kitaplara ulaşabilirsiniz. Tekrar görüşmek dileğiyle...


 

You May Also Like

2 Comments

  1. hımmm merak ettim sonunu :) okurum bunu, savol :) the chair adlı yeni bir okul dizisi var, izlesene, çok komik :)

    YanıtlaSil