Oliver Sacks ''Karısını Şapka Sanan Adam''

by - Mayıs 27, 2021


Kitap Adı: Karısını Şapka Sanan Adam

Kitabın Yazarı: Oliver Sacks

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Tür: Yaşantı

Karısını Şapka Sanan Adam isimli kitap nörolojist Oliver Sacks’ın ona gelen bazı danışanlarını anlattığı bir yaşantı kitabıdır. İçerisinde birbirinden farkı 24 vakadan bahseder. Bu vakalar arasında da çeşitli doktorların kendinden önce ya da kendinden sonra yayınladığı vaka ile ilgili farklı vakalara da yer vererek sık sık atıflarda bulunur. Kitabın dili genel itibari ile tıp terimleri ile doludur. Bir nörolog bu kitabı okuduğunda tamamen anlayabilir. Ancak normal bir insanın seviyesinin üzerinde bir kitap. Buna rağmen okununca da tamamen anlanmayacak bir kitap da değil. Okurken her vaka sizi derinden etkileyebiliyor. Bu halimize şükretmek ile ilgili değil. Daha çok nörolojik sıkıntıları olan insanların evrenine adım attığınız için şaşırıyorsunuz ve bu yüzden etkileniyorsunuz. Okurken bir yandan da geçmişten günümüze insanların belirli bir engeli olan insanlara tavrının da değişmediğini de gözlemleyebiliyoruz. Bir hastaya geri zekalı dendiğine dahi şahit oluyoruz. Oysa ki onlar da bizimle aynı. Sadece belirli yerlerde ayrılıyoruz o kadar. Kendimize benzemeyen birini dışlamak ve geri zekalı demek niye?

Kitapta birbirinden farklı 24 danışanın hikayesinden bahsedildiğini söyledim. Aşağıda içlerinden beni etkileyen bazı vakalar ile ilgili kısa açıklamalarda bulundum. Eğer diğerlerini de merak ediyorsanız okumanızı tavsiye ederim.

 

1.      Karısını Şapka Sanan Adam

      Dr. P. Adında bir adam ile ilgilidir bu vaka. Üniversitede müzik profesörüdür. Beyninin görme bölümünde bir ur vardır ve bu ur nedeniyle de görsel muhakeme yeteneğinde sıkıntılar vardır. Çevresindeki insanları seslerinden ya da vücutlarında öne çıkan belli başlı hareketlerden ve vücutlarındaki beli başlı şekillerden tanıyabiliyordu. Beden imgesi yerine beden müziği vardı. Müzik ona iyi geliyordu. Görmede oluşan o eksikliği bir bakıma müzikle telafi ediyordu. Gözleriyle birlikte de kavramlar hakkındaki fikirlerinde de bir azalma olmaya başlamıştı. İşte bu sebeple karısı ile birlikte doktora gelirler.

 

2.      Bedenini Yitirmiş Hanımefendi

27 yaşında Christina adında hokeyde ve binicilikte yetenekli, zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı bir kadın hakkındadır bu vaka. İki çocuğu vardır ve evden bilgisayar programcısı olarak çalışmaktadır. Dolu dolu bir hayatı vardır. Safra kesesinin alınması gerekiyordu. O ameliyattan bir gün önce gördüğü rüyaysa tüm hayatını değiştirdi. O sabah uyandıktan sonra bedenini hissedememeye başladı ve bedeninin kontrolünü sanki kaybetmiş gibiydi. Bedenle ilgili duyum üç şekilde sağlanırdı. Bunlar: görme, denge organları ve özduyumdu. Normalde bu üçü bir arada çalışmaktaydı. İşte Christina’nın sorunu da burada başlıyordu. Özduyumunu yitirmişti.

3.      Tikli Ray

Ray, Tourette Sendromu adı verilen bir hastalığa sahiptir. Bu hastalığın özellikleri sinirsel enerjinin aşırılığı, garip hareket ve eğilimlerin artması, tikler, kendine özgü konuşma şekilleri ve ani hızlı davranışlardır. Tourette hastalığı çok nadir olan bir hastalık olarak bilinse de aslında toplumda yaygındır. Ray doktora geldiğinde 24 yaşındadır ve 4 yaşından beridir de bu hastalığa sahiptir. Yani yaşamının neredeyse tamamını bu hastalıkla geçirmiştir. Ancak artık yaşıyla birlikte ona yüklenen sorumluluklar ve yaşamını devam ettirmesi ile ilgili sorunlar yaşamaya başlamıştır. Doktora da bu nedenle gelir.

4.      Hatıra

Bu vaka bilinmeyen bir nedenle kulakları sağır olan ve diğer organlarının sağlığı yerinde olan yaşlılar evinde kalan Bayan O. C. hakkındadır. Bir gece rüyasında çocukluğunun geçtiği yerleri görmesiyle başlar her şey. Ettikleri dansları söyledikleri şarkıları görür rüyasında. Uyandığında ise rüyasında duyduğu müzikler arka planda hala devam etmektedir. Bunun radyodan gelebileceğini düşündü. Ama hangi radyo sadece onun bildiği ve çocukluğundan kalan şarkıları çalardı ki?

5.      Hindistan’a Geçit

      19 yaşında beyninde tümör bulunan P. Bhagawhandi isimli Hintli bir kızdan bahsedilmektedir. Yedi yaşındayken beyninde tümör çıkmış daha sonra da tekrar sağlığına kavuşmuştu. Ancak tümör o on sekiz yaşındayken tekrar kendini göstermişti. Ameliyatla alınması imkansızdı. Vücudunun sol tarafında hissizlik vardı ve nöbetler geçiriyordu. Hayattan zevk alıp yaşamaya önem gösteriyordu ve daima mutluydu. Kısa süreli belirsiz uyku durumu vardı. Bu uyku durumunda Hindistan’daki evlerin, bahçelerin, o uçsuz bucaksız ufukların görüntülerini görüyordu. Ancak zamanla bu uykulu durumunda engellenemez bir artış yaşanmaya başladı.

6.      Ayaklı Ansiklopedi

      61 yaşında Parkinson hastası olan Martin A. adında bir adam ile ilgilidir bu vaka. Bebekliğinde ciddi bir menenjit geçirmiş ve onda kalıcı bir iz bırakmıştı. Çok az okula gitmiş ve müzik eğitimi almıştı. Babası zaten bir müzisyendi. Geçirdiği o hastalıktan ona harika bir hafıza kalmıştı. Şaşılacak bir müzik belleği bulunmaktaydı. Bütün izlediği operaların her ince detayını dahi hatırlıyordu. Bu yüzden ona ‘’ayaklı ansiklopedi’’ denmeye başlandı. Her ne kadar hastalığından ona böyle bir güzel bir hediye kalsa da elbette hastalığının olumsuz yanları da bulunmaktaydı.

 


 

You May Also Like

1 Comments

  1. bunu duydum ama okumadımdı ama okurum, iyi bir kitap okumuşsuun :)

    YanıtlaSil