Oliver Sacks ''Karısını Şapka Sanan Adam''
Kitap
Adı: Karısını Şapka Sanan Adam
Kitabın
Yazarı: Oliver Sacks
Yayınevi: Yapı
Kredi Yayınları
Tür: Yaşantı
Karısını Şapka Sanan Adam isimli kitap
nörolojist Oliver Sacks’ın ona gelen bazı danışanlarını anlattığı bir yaşantı
kitabıdır. İçerisinde birbirinden farkı 24 vakadan bahseder. Bu vakalar
arasında da çeşitli doktorların kendinden önce ya da kendinden sonra
yayınladığı vaka ile ilgili farklı vakalara da yer vererek sık sık atıflarda
bulunur. Kitabın dili genel itibari ile tıp terimleri ile doludur. Bir nörolog
bu kitabı okuduğunda tamamen anlayabilir. Ancak normal bir insanın seviyesinin
üzerinde bir kitap. Buna rağmen okununca da tamamen anlanmayacak bir kitap da
değil. Okurken her vaka sizi derinden etkileyebiliyor. Bu halimize şükretmek
ile ilgili değil. Daha çok nörolojik sıkıntıları olan insanların evrenine adım
attığınız için şaşırıyorsunuz ve bu yüzden etkileniyorsunuz. Okurken bir yandan
da geçmişten günümüze insanların belirli bir engeli olan insanlara tavrının da
değişmediğini de gözlemleyebiliyoruz. Bir hastaya geri zekalı dendiğine dahi
şahit oluyoruz. Oysa ki onlar da bizimle aynı. Sadece belirli yerlerde
ayrılıyoruz o kadar. Kendimize benzemeyen birini dışlamak ve geri zekalı demek
niye?
Kitapta birbirinden farklı 24 danışanın
hikayesinden bahsedildiğini söyledim. Aşağıda içlerinden beni etkileyen bazı
vakalar ile ilgili kısa açıklamalarda bulundum. Eğer diğerlerini de merak
ediyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
1. Karısını
Şapka Sanan Adam
Dr. P. Adında bir adam ile ilgilidir bu
vaka. Üniversitede müzik profesörüdür. Beyninin görme bölümünde bir ur vardır
ve bu ur nedeniyle de görsel muhakeme yeteneğinde sıkıntılar vardır.
Çevresindeki insanları seslerinden ya da vücutlarında öne çıkan belli başlı
hareketlerden ve vücutlarındaki beli başlı şekillerden tanıyabiliyordu. Beden
imgesi yerine beden müziği vardı. Müzik ona iyi geliyordu. Görmede oluşan o
eksikliği bir bakıma müzikle telafi ediyordu. Gözleriyle birlikte de kavramlar
hakkındaki fikirlerinde de bir azalma olmaya başlamıştı. İşte bu sebeple karısı
ile birlikte doktora gelirler.
2. Bedenini
Yitirmiş Hanımefendi
27
yaşında Christina adında hokeyde ve binicilikte yetenekli, zihinsel ve bedensel
olarak sağlıklı bir kadın hakkındadır bu vaka. İki çocuğu vardır ve evden
bilgisayar programcısı olarak çalışmaktadır. Dolu dolu bir hayatı vardır. Safra
kesesinin alınması gerekiyordu. O ameliyattan bir gün önce gördüğü rüyaysa tüm
hayatını değiştirdi. O sabah uyandıktan sonra bedenini hissedememeye başladı ve
bedeninin kontrolünü sanki kaybetmiş gibiydi. Bedenle ilgili duyum üç şekilde
sağlanırdı. Bunlar: görme, denge organları ve özduyumdu. Normalde bu üçü bir
arada çalışmaktaydı. İşte Christina’nın sorunu da burada başlıyordu. Özduyumunu
yitirmişti.
3. Tikli
Ray
Ray,
Tourette Sendromu adı verilen bir hastalığa sahiptir. Bu hastalığın özellikleri
sinirsel enerjinin aşırılığı, garip hareket ve eğilimlerin artması, tikler,
kendine özgü konuşma şekilleri ve ani hızlı davranışlardır. Tourette hastalığı
çok nadir olan bir hastalık olarak bilinse de aslında toplumda yaygındır. Ray
doktora geldiğinde 24 yaşındadır ve 4 yaşından beridir de bu hastalığa
sahiptir. Yani yaşamının neredeyse tamamını bu hastalıkla geçirmiştir. Ancak
artık yaşıyla birlikte ona yüklenen sorumluluklar ve yaşamını devam ettirmesi
ile ilgili sorunlar yaşamaya başlamıştır. Doktora da bu nedenle gelir.
4. Hatıra
Bu
vaka bilinmeyen bir nedenle kulakları sağır olan ve diğer organlarının sağlığı
yerinde olan yaşlılar evinde kalan Bayan O. C. hakkındadır. Bir gece rüyasında
çocukluğunun geçtiği yerleri görmesiyle başlar her şey. Ettikleri dansları
söyledikleri şarkıları görür rüyasında. Uyandığında ise rüyasında duyduğu
müzikler arka planda hala devam etmektedir. Bunun radyodan gelebileceğini
düşündü. Ama hangi radyo sadece onun bildiği ve çocukluğundan kalan şarkıları
çalardı ki?
5. Hindistan’a
Geçit
19 yaşında beyninde tümör bulunan P.
Bhagawhandi isimli Hintli bir kızdan bahsedilmektedir. Yedi yaşındayken
beyninde tümör çıkmış daha sonra da tekrar sağlığına kavuşmuştu. Ancak tümör o
on sekiz yaşındayken tekrar kendini göstermişti. Ameliyatla alınması
imkansızdı. Vücudunun sol tarafında hissizlik vardı ve nöbetler geçiriyordu.
Hayattan zevk alıp yaşamaya önem gösteriyordu ve daima mutluydu. Kısa süreli
belirsiz uyku durumu vardı. Bu uyku durumunda Hindistan’daki evlerin,
bahçelerin, o uçsuz bucaksız ufukların görüntülerini görüyordu. Ancak zamanla
bu uykulu durumunda engellenemez bir artış yaşanmaya başladı.
6. Ayaklı
Ansiklopedi
61 yaşında Parkinson hastası olan Martin
A. adında bir adam ile ilgilidir bu vaka. Bebekliğinde ciddi bir menenjit
geçirmiş ve onda kalıcı bir iz bırakmıştı. Çok az okula gitmiş ve müzik eğitimi
almıştı. Babası zaten bir müzisyendi. Geçirdiği o hastalıktan ona harika bir
hafıza kalmıştı. Şaşılacak bir müzik belleği bulunmaktaydı. Bütün izlediği
operaların her ince detayını dahi hatırlıyordu. Bu yüzden ona ‘’ayaklı
ansiklopedi’’ denmeye başlandı. Her ne kadar hastalığından ona böyle bir güzel
bir hediye kalsa da elbette hastalığının olumsuz yanları da bulunmaktaydı.
1 Comments
bunu duydum ama okumadımdı ama okurum, iyi bir kitap okumuşsuun :)
YanıtlaSil