Matilda/Roald Dahl

by - Temmuz 06, 2021


Kitabın Adı: Matilda

              Yazarı: Roald Dahl

              Sayfa Sayısı: 256

              Yayınevi: Can Çocuk Yayınları

              Yaş Aralığı: 9-12

              Türü: Roman

 

Merhaba herkese. Bugün hem büyüklerin hem de çocukların mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm ve bir o kadar da çocuklarınıza hem kitap sevgisi kazandıracak hem de onların hayal dünyasını geliştirecek bir çocuk kitabı tanıtmaya geldim sizlere. Ben severek okudum ve hızlıca da bitti. Mesleğim gereği çocuk kitapları okumayı kendime bir görev biliyorum. Böylece hem çocuklar için doğru kitabı seçebiliyor hem de kendi okuma serüvenime de yeni bir kitap eklemiş oluyorum. Bugünkü o kitaplardan birisi de Matilda. Kitap üçüncü sınıf seviyesinden itibaren okunabilir. Zaten kitabın ana karakteri olan Matilda da yaşı küçük bir çocuk. Bu yüzden çocuğun kendisi ile özdeşleştirmesi de zor olmayacaktır. Özellikle bu yaştaki çocuklara kitap okuma sevgisini kazandırmak için etkili bir kitap da. Çocuğa bir beceriyi kazandırmak için o beceriyi seveceği etkinlik yapmak daima daha etkilidir o konu hakkında bilgi vermektense. Ben bu konudan yanayım. Sözü daha uzatmadan içeriğinden kısaca bahsetmek istiyorum.

Her şey daha Matilda üç yaşındayken başlar. Anne, babası ve abisi ile yaşar Matilda. Anne ve babası son derece ilgisiz ve televizyon düşkünü bir yaşam sürdürmektedirler. Evlerinde asla kitap yoktur. Akşamları yemeği hani şu yurtlarda bir zamanlar vardı bölmeli tepsiler var ya o tip tabaklarda televizyonun önünde yerler. Anne ve baba tek bir çocukları varmış gibi davranmaktadır. Baba bu durumu daha baskın göstermektedir. İşte böyle bir aile ortamında yaşamaktadır Matilda. Evde bulduğu babasının dergileri ve gazeteler ile daha üç yaşında iken okumayı kendi kendine öğrenir ve daha çok okuyabilmek kütüphaneye gidip gelemeye başlar. Kitapları bir çırpıda bitirir. Ama hala annesi ve babası için bir baş belasıdır her ne kadar bir şey yapmasa da. Bir gün aklına bir fikir gelmesi ile ailesinin kendisine olan davranışlarını değiştirmekte bir yol açacağını düşünür. Asıl olaylar da buradan itibaren başlar ve onun okula başlaması ile de devam eder maceraları.

Öncelikle Matilda tam bir kitap kurdu. Okumayı kendi kendine öğrenmesi, kütüphaneye gidip kitapların hepsini okuması öylesine hayranlık verici ki anlatamam. Resmen okurken özendim diyebilirim. Evet aile yönünden şanslı olmayabilir ama en azından kendi çabasıyla gidebileceği bir kütüphane var ve bana kalırsa bu müthiş bir şey.


Anne ve babasının son derece ilgisiz ve ona karşı sert bir tavırlarından olduğundan bahsettik. Kimi aileler vardır sadece tek bir evladı varmışçasına davranır ve onun her hatasını affedip her şeyiyle ilgilenirler. İşte o da böyle bir ortamda büyüyen bir çocuk. Aile oğullarına karşı iyi davranırlarken söz konusu kızları olunca ilgisiz ve son derece sert olabiliyorlar. Evde o konuşunca azarlıyorlar. Bir şey bilemeyeceğini düşünüyorlar. Ayrınca Matilda’nın babasında şöyle bir düşünce yapısı var. Kız çocuklarını daha doğrusu kızlara karşı. Onların bir şey bilemeyeceğini düşünür ve küçümseyici bir şekilde yaklaşır. Hatta bir olayda şöyle bir diyalog geçer:

‘’Bırak palavrayı!’’ diye bağırdı baba. ‘’Tabii ki baktın! Bakmış olmalısın. Dünyada hiç kimse doğru cevabı öylece veremez, hele hele bir kız çocuğu!....’’

Görüldüğü gibi babanın küçük kıza olan tavrı bellidir. Ancak kitabı bitirince de fark ediyorsunuz ki bu yukarıda bahsettiğimiz yanlış tutum yazar tarafından eleştiriliyor ve Matilda çok zeki bir kız olarak her şeyin üstesinden geliyor. Bir kızın neler başarabileceğini gösteriyor ve babanın yüzüne bu gerçeği adeta bir tokat gibi vuruyor.

            Kitapta çocuklara düzgün davranmayan büyüklerin başına neler geldiğini de görüyoruz. Dikkate alınmayan Matilda ya da öğretmenin öğrencilere olan tavırlarından artık hoşlanmayan Lavender’de bu durumu en net şekilde görüyoruz. Bir çocuğun kendini kabul ettirmek için çırpınışları belki de. Aslında çoğu ailenin farkında olmadığı bir durum. Kitapta bu şekilde bazı eleştiriler var bana göre ve o yaştaki çocukların kendinden büyükler tarafından kabul edilmelerinin de ne kadar önemli olduğunun üstüne basıyor.

            Kitabı okurken bir sürü resim karşılıyor bizi. Daha kitaba başlamadan bir karakter tanımı verilmiş bize. Onların isimleri ve resimleri. Bence bir kitaba başlamak için çocuğun ilgisini çekmek için daha ne olabilir ki. Kitabı okurken yer yer devam ediyor zaten resimler. Olaylarla bağlantılı bir şekilde tabii ki. Resimlemeleri ben çok beğendiğim. Güçlü bir çizim ve harika bir hayal gücünün birleşimi. Böylece çocuklar kitabı okurken hem okur hem de resimlerine dikkat edebilirler. Hem sıkılmamış da olurlar. Yazı boyutu da minicik değil. Tam okumalık türden.


İlerde öğrencilerime okutmak istediğim kitapların arasına çoktan girdi bile. O günleri merakla bekleyerek yazıyorum bu yazıyı. Umarım siz de kardeşlerinizle, torunlarınızla, çocuklarınızla veya öğrencilerinizle severek okursunuz.  

İşte Size Kitaptan Birkaç Alıntı

·         Bir şeyin üstesinden gelmek istiyorsan, hiçbir şeyi yarım yamalak yapma. Cüretli ol, sonuna kadar git.

·         “Tanrı aşkına söyler misin, TV’nin ne eksiği var? Altmış iki ekranlı güzel bir TV’miz var ve sen gelip benden kitap istiyorsun! Kızım, iyice şımarıyorsun artık sen!”

·         "Biraz Dickens ya da Kipling okumuş olsalar, hayatta insanları aldatmaktan ve televizyon seyretmekten başka şeyler olduğunu kısa sürede keşfedebilirlerdi. "

 


You May Also Like

2 Comments

  1. çok sevdiğim kitaplardan. filmini de kaçırma amaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğu şeyin filminin olduğunu sizden öğreniyorum. Harikasınız :)

      Sil