Jose Saramago'nun Kayıp Romanı: Çatıdaki Pencere

by - Mart 09, 2021

    Bir bina… Komşular…Kadınlar, erkekler, çocuklar, genç kızlar ve erkekler…Hepsinin birbirinden kopuk yaşamı aslında hiç farkında olmadıkları kadar birbirine bağlı.

   Jose Saramago bu kitabı yazarken ne düşünüp de yazdı merak ediyorum. Sanki günümüz insanını anlatıyor. Belki de o zamanlarda başlamıştır insanlar içindeki bu ayrım. Karşı cinsten değil de kendi cinsinden hoşlanmanın yanlışlığı, bir hayat kadını olmanın çevredeki insanların gözündeki yeri, sevmeden evlenmenin hayatı alt üst eden halleri, yaşam amacını bulamama, bir kadın üstünde otorite kurmanın erkek tarafından rahatlamayla karşılanması ve daha niceleri. Hepsi bir ayrım, bir dışlama, bir kendini üstün görme göstergesi.

Çatıdaki Pencere bir dönem romanı ya da politik bir roman değil de kişilerin romanıdır. Birçok bölümlerden oluşur ve her bir bölümde de bir başkasının hayatına penceren bakmamızı sağlar. O penceren baktığınızda kimi zaman güçlü bir kadın, kimi zaman hayatın anlamını üzerinde düşünen bir ayakkabıcı, kimi zaman da bir otorite görüyorsunuz. Hepsinin içini sıkan şeyler var. Hayatlarından memnun olmadıkları şeyler. Herkes kendi halinde yaşıyor ve sözde komşuluk ilişkileri kuruyorlar. Herkes her şeyin farkında ama kimse kimseye bir söylemeyi düşünmüyor. Onlar böyle devam ederken ayakkabı tamircisi Syvester’in evine Abel adlı bir genç adam taşınıyor. Bence olayların asıl kilit noktası burası. Abel bu binaya geldikten sonra herkesin yaşamında ufak tefek değişiklikler oluyor. Kimsenin en ufak bir sohbette bulunmadığı bir yabancı nasıl oluyor da birden bu kadar bir değişime sebep oluyor? Belki de insanların içindeki bazı duyguların ve düşüncelerin ortaya çıkması için sadece bir sebep olmuştur. Kitabın içeriği hakkında daha fazla söylemek istiyorum ama bu spoiler olur ve bu da birçok insanın bu kitabı okumasını engelleyebilir ki ben bunu hiç istemem. Bir kitabın içeriği hakkında bana bir şey anlatılması hoşuma gitmez hiçbir zaman. Bu yüzden kendi kendi duygu ve düşüncelerimi aktarmak benim için daha değerli. Sonuçta herkes bir kitabın özetini yapabilir ama herkes bir kitap hakkında yorumda bulunamaz.

İçimizde hala bir Saramago kitabı okumayan insanlar varsa bu kitapla başlamalarını tavsiye edebilirim. Benim en beğendiğim kitaplar arasına girdi bile. Her ne kadar kitabın başları biraz insana sıkıcı gelse de sayfaları çevirdikçe kitap sizi içine çekiyor. Her dairedeki insanın yaşamı hakkında yeni şeyler öğreniyor ve her satırda kendinizden bir şey buluyorsunuz. Ve bence bir kitapta kendinden bir şeyler bulmak gerçekten değerli. Lafı daha fazla uzatmadan sizi kitaplarınızla baş başa bırakıyorum. Hepinize keyifli okumalar sevgili okuyucuları…

Puan: 5/5 💥💥💥💥💥

(Şunu da unutmadan belirtiyim. Yakın bir zamanda kitabın filminin de olduğunu keşfettim. Bence kitabı okuduktan sonra bir bakın derim.) 👽

You May Also Like

5 Comments

  1. Yine harika bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık ^^

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  3. Mükemmlel yazı Aynn Böyle Devam Edin

    YanıtlaSil
  4. filmini görmüştüm daha önce, kitabı da çok güzele benziyor

    YanıtlaSil
  5. filmine bakayım önce. saramago iki kitabını okudum, şimdilik alışamadım diline :) murakami'ye de :)

    YanıtlaSil