Öncelikle uzun bir aradan sonra hepinize merhaba. Biraz ara vermek istedim buralara. Toparlanmam gerekti. Neleri istediğime ve neleri istemediğime karar vermem gerekiyordu. Ve fark ettim ki burada olmayı seviyorum. Burası benim kaçıp sığındığım o minik sığınağım. Bir ben bir de beni hiç tanımayan sizler varsınız. Belki de bu yüzden biraz daha rahatım.
Bugün sizlere bir kitap yorumu ile geldim. Her ne kadar kitap bir süre elimde sürünmüş olsa okuması keyifliydi. Sanırım yaz aylarında bir boş vermişlik yerleşiyor insanın içine.
Kitabımız Halgato 'Çiçekler Kimin İçin Açıyor?' Dedalus yayınlarından çıkan bir kitap. Ben de 'Bir Kutu Kitap' uygulaması aracılığıyla tanıştım bu kitapla.
İki baş karakterimiz var: Pisti ve Halgato. Halgato, keman çalmanın özel bir şekli demek. Kitaptaki Halgato isimli karakterimiz de zaten babasından ona bir nevi miras olan beyaz bir keman çalıyor. Sırf babasının kemana olan düşkünlüğü nedeniyle de zaten ismi eskiden Sanji iken artık Halgato'dur. Halgato, eğitimin uğramadığı, kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği, ahlaksızlıkların alı başını gittiği, herkesin karın tokluğuna çalıştığı ve bol bol içtiği bir çingene kasabasında yaşar. Annesi ve kendisi vardır. Babası Mariska bir OZNA ajanını öldürür ve kaçaktır. Zaten onu kitabın ilk başlarında görürüz. Sonra başına ne geldi bilinmez. Babası gittikten sonra annesi Tereza evden kaçar ve bir süre sonra da peşinde bir bıçak bileyicisi ve onun üç çocuğu ile çıkagelir. İşte tam burada Pisti ile tanışırız. Pisti okumaya isteklidir. Bu isteği de herkes tarafından görülür ve kasabada ilkokuldan ortaokula geçen ilk çingene olur. Kasaba için büyük bir adımdır. Bir kişinin değişimi belki de kasabayı tüm o olumsuzluklardan kurtaracak büyük bir adımdır. Ancak bu adım başarılı olacak mıdır? Yoksa bir çingene ne yaparsa yapsın hep çingene mi kalacaktır? Yorum sizin. Okuyup göreceksiniz.
Halgato ailesine düşkündür. Kendini umursadığı görülmez. Hatta kitabın sonlarına doğru bazı pişmanlıklar da yaşar bu konu nedeniyle. Onun, ailesinden üvey kardeşlerine kadar bütün karakterlerin güçlü, kontrolsüz, büyük ve durdurulamaz arzuları yüzünden nasıl da zarara uğradığını görürüz sayfaları çevirdikçe. En çok Pisti tarafından bu zarara uğrar. Bunların hepsi, birbirlerinin omuzlarına basarak içinde doğmuş oldukları lanetlenmiş hayatlarından kaçmaya çalışan iki başarısız karakterin, Halgato ve Pisti'nin muhteşem hikayesine katkıda bulunur.
Genel olarak kitabı sevdim diyebilirim. Ama okumam uzun sürdü. Bence o da benim okumaya karşı isteksizliğimden dolayıydı. Bitirebilmiş olduğum için mutluyum. Gerek konusu ve gerekse kitabın dili bence okuru kendine çene bir özelliğe sahipti. Farklı ülke edebiyatlarına ait eserleri okuduğumda hep böyle hissediyorum. Hele de okuduğum kitap hiç bilinmiyorsa. Sanki keşfedilmemiş bir hazine gibi ve sadece bana ait. Bu kitap da öyle. Bilinmiyor. Belki de değeri çok sonraları anlaşılacak ve ben o zaman bu kitabı çoktan keşfetmiş olacağım için kendimi mutlu hissedeceğim.
Kitabın sonu biraz tatmin etmedi beni. Merak içinde bıraktı ve bitti. Halgato'ya noldu, Pisti ne yaptı. hiçbirini bilmiyoruz. Kitabın isminden de yola çıkarsak ''Çiçekler Halgato için açmış mıdır? Yoksa açmamış mıdır? Ya da çiçekler açtıysa kimin için açmıştır?' Hepsi bir muamma. Peki ya sizce? Çiçekler kimin için açıyor? Fikirlerinizi yorumlara bekliyorum.