ALGERNON'A ÇİÇEKLER (BKK ARALIK)

by - Ocak 15, 2023




Kitabın ismi çok manidar ve çok da merak uyandırıcı değil mi? Kitabı okuyan okurlar için manidar, kitabı  henüz okumayan okurlar için ise merak uyandırıcı. Kim bu ''Algernon''? Kitaba adını veren Algernon, yapay yollarla zekasını artırmak için ameliyat edilen bir laboratuvar faresidir. Kitap ise bu zeka artırmak için yapılan ameliyatın bir insan üzerinde-Charlie Gordon- test edilmesini anlatır. Hikaye düşük IQ seviyesine sahip Charlie Gordon tarafından yazılan ilerleme raporları formatında anlatılır. Bu yüzden kitabın ilk sayfalarını okurken ve anlamlandırmaya çalışırken sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Burada size kitabın özetini sunmayacağım. Daha çok, dikkatimi çeken ve üzerinde durmak istediğim konulardan bahsedeceğim. Hadi başlayalım!

Kitapta farklı konular üzerinde eleştirilere yer veriliyor. Bu eleştirilerden ilki, bilim insanlarının farklı dilleri öğrenme konusunda ve alanlarında yazılan yazıları takip etme konusundaki eksiklikler ile ilgili. Bilim insanları diğer ülkelerde yapılan çalışmaları takip etmeyip üstelik onların çalışmalarını- özellikle Hindistan ve Japonya gibi doğu ülkeleri-niteliksiz bulup incelemede dahi bulunmuyorlar. Bana kalırsa hangi meslek grubunda olursa olsun bir insanın kendini geliştirmesi ve alanındaki hakimiyetini de artırabilmesi için o alanda yazılan ister nitelikli isterse niteliksiz olsun her yazıyı takip etmesi gerekir. Çünkü kendi yapacağı araştırmalar için hem bir dayanak oluşturabilir hem de başkalarının yayımlanan yazılarından yola çıkarak kendi yapacağı çalışmanın eksik ya da fazla yanlarını görebilir. Ki kitapta Charlie'nin başına gelecek olan bir olayda da bunun ne kadar önemli olduğunu görmüş bulunmaktayız.

İkinci eleştiri. Evlatlar arası ayrım. Zeki olarak nitelendirilen çocuğun yüceltilmesi, zeka bakımından diğer çocuktan eksik kalanın ise dışlanması. Doğurmak bir canlıyı. Doğurmak ne kadar zor bir canlıyı? Yoksa zor olanı doğurduğumuz o canlıya olan tahammül sınırımız mı? Doğurmadan da anne olan insanlar görürüz. Hatta kendilerinden olmayan o canlıya verdikleri değerin fazlalığını gördükçe hayret ederiz. Çünkü asıl zor olan bölümde başarılı olmuşlardır. Charlie'nin annesi evet onu doğurup bu dünyaya getiriyor. Ancak asıl zor olan bölüm yapmaya çalışmak yerine kendi oğlunu bir köşeye koymayı seçiyor. Bunun yapılmasının ise asıl sebebi bir ikinci çocuğun dünyaya gelmesi. İlki istediğimiz gibi olmadı. Onu bir bakımevine yatıralım. Ne olsa ikinci bir çocuk var. Üstelik zeka bakımından da eksik değil. Ne kadar doğru(!) bir tutum. Üstelik bunu yapan sadece Charlie'nin annesi değil. Warren Devlet Bakımevinde toplum tarafından dışlanmış, ailesi tarafından kabul edilmemiş, bir köşeye atılmış yüzlerce birey var. Asıl dikkatinizi çekmek istediğim nokta ise bu bakımevinde kalan bireylerin birbirlerine olan tavırları. Evde ailelerinden görmedikleri o sıcaklığı, sevgiyi, şefkati, korunma ihtiyacını, saygıyı ve ilgiyi burada birbirlerinden görüyorlar. Belki zeka olarak toplumdaki diğer bireylerden eksik olabilirler. Ancak söz konusu insanlık olduğundaysa yarışın galibi belli.

''Etrafta onlar için vakit ayıracak biri olmadığı zaman, birbirlerinden sevgi ve şefkat alabileceklerini biliyorlar.''

Ameliyat sonrası Charlie bir kişilik bölünmesi yaşar. Sürekli diğer-yani ameliyat önceki hali-kişiliğinin kendini izlediğini düşünür. Başka birinin hayatını gasp ederek yeni bir hayata başladığını düşünür ikinci kişiliği. Attığı adımlardan rahatsız olur. Yapacağı eylemleri harekete geçirmekte zorlanır ya da hiç yapamaz. Kendini hep geriye çeker. O kadar ki ameliyat öncesi Charlie'nin aşık olduğu kadına karşı bir şeyler hisseden ikinci kişilik hep olduğu yerde durur. Midesi bulanır. Kendini ona ihanet ediyormuş gibi hisseder.

Kitabın başından sonlarına kadar ise Charlie kendi kimliğini sorgulamaya başlar. ''Benim yerim neresi? Şimdi ben kimim ve neyim? Tüm hayatımın mı yoksa son birkaç ayın mı toplamıyım ben?'' Kendi varlığını, bilgisini, davranışlarını, hislerini sorgular. Önce zeka bakımından eksik bir birey olduğu zamana dair izler yavaş yavaş silinir ve yeni bir insan doğar. Evet bilim onu ameliyatla farklı bir birey olarak baştan yaratmış olabilir ancak bilim aynı zamanda onu hisleri alınmış bir robota da dönüştürmüştür. Sonra ise aynı bilim onu başladığı noktaya geri getirmiştir.

Kitapta sevdiğim noktalara gelecek olursam. İlki Charlie'ye fırında çalışan insanların davranış şeklini çok beğendim. En ufak bir ayrımda bulunmadan onu kendilerinden biri gibi kabul etmişlerdi. Belki de onu sadece o şekilde kabul eden tek insanlardı. İkincisi ameliyat sonrası Charlie'nin olsa zeki oldum diyerek kendini olduğu yerde sabit bırakmayıp kendini geliştirebildiği kadar geliştirmesi. Kitaplar okuması, gezmesi, yeni diller öğrenmesi-ki bilim insanlarının eksikliğini bu şekilde fark ediyor-makaleler yazması... Son olarak ise Algernon ve Charlie arasındaki ilişkiye değinmek istiyorum. Baştan sona kopmayan bir bağ, birbirini koşulsuz kabul ediş, insan ve hayvan arasındaki o karşılıklı dostluk... Hepsi o kadar güzel işlenmiş ki insanın içini sıcacık ediyor. Bu etkinlik sayesinde böyle güzel bir kitapla tanıştığım için ve daha nice güzel kitapla da tanışacağım için şanslıyım. Tekrardan görüşmek dileğiyle...

Kitaptan Alıntılar:

❤ ''Susun! Onu rahat bırakın! O sizi anlamıyor. Başka türlü davranmak elinde değil onun... Tanrı aşkına biraz saygılı olun! O da sizin gibi bir insan!''

❤ ''Para ve malzeme verebilecek olan sürüyle insan var ama vaktini ve sevgisini verecek insan çok az çıkıyor.''

❤ ''Bana ne olacağı önemli değil, henüz dünyaya gelmemiş bazı insanların hayatına bir şeyler katabilirsem eğer, kendimi binlerce kez normal bir hayat yaşamış gibi hissedeceğim. Bu bana yeter.''

❤ ''Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.''

❤ ''Mutluluk ve zekanın ters orantısı ile sevmek için akıl şart mı?''

❤ ''Bu odadaki hiç kimse beni bir birey-bir insan olarak görmüyordu.''

❤ ''Ben bir insanım, bir bireyim-benim de annem ve babam, anılarım ve bir geçmişim var-ve siz beni bir sedyenin üzerinde o ameliyathaneye götürmeden önce de ben bir insandım.''

❤ ''Bir kızın oldu diye, onu artık istemediğine mi karar verdin?''


You May Also Like

10 Comments

  1. Kesinlikle güzel bir BKK ayı oldu, beni bu ay yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Gelecek ay da görüşmek dileğiyle.. :)

      Sil
  2. Güzel bir kitaptı şubat ayı da benim blogtayız beklerim

    YanıtlaSil
  3. Özel bir çocuk annesi olarak anlattıklarınıza yazdıklarınıza bakacak olursam ben bu kıtabı cok sevdım. Umarım yakın zamanda okuyabılırım ben de

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım okuma imkanı bulursunuz ve umarım bunu her insan okuma insanı bulur :)

      Sil
  4. Yorumunuz için teşekkürler. Bizim hayatımızı odak noktası olarak gören insanların bence de hata yapma lüksü olmamalı. Onlar da bu şekilde davranacaksa biz kime güveneceğiz.

    YanıtlaSil
  5. Ben kitabı birkaç sene önce okuduğum için tekrar okumadım. Güzel bir kitaptır, etkileyici. Üstünden zaman geçmesine rağmen hâlâ birçok detayını hatırlıyorum mesela.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de okurken etkilendim. Üstünden zaman geçince tekrar okuyabileceğim bir kitap. Derin izler bıraktı.

      Sil
  6. Güzel kitap tavsiye ederim.

    YanıtlaSil